copenhagen

               Copenhagen da nereden çıktı.. Aslında  uçak gidiş biletinin uygun olması (170TL)  biraz da turistik görsellerde Nyhavn'ın  -yeni liman anlamına geliyormuş - denizin karaya doğru girdiği bir kanalın iki yanında  kibrit kutusu gibi yan yana sıralanan renkli evlerinin görüntüsü rotayı planladığımın daha kuzeyine çevirmeme vesile oldu. Anlayacağınız Amsterdam'a gidecektim.. biraz daha kuzeyden aşağıya doğru gelirim dedim. Konaklama ve ulaşım fiyatlarının nispeten daha fazla olması rotayı  ekonomik seçmediğim düşüncesini buraya  vardıktan sonra iyice pekiştirse de - her zaman mı geleceğim burayı da görmüş ol - tesellisiyle aylar öncesinden uçak biletini almış olduğum  Pegasus'un 5 Eylül 2017 tarihli 10:45 Copenhagen uçuşu için Sabiha Gökçen havalimanındayım. İstanbul'da hava açık ve de sıcak.. kuzey memleketi için soğuk hava hazırlığı cümlesinden mont, kaşkol tedarikliyim. yiyecek türünden ise .. kabul etmek lazım ki her ne kadar fiyatlarının pahalılığını bahane etsek de  yabancı damak lezzetini tecrübe etmekteki  çekingenliği aşabilmiş değilim..akraba evinde bile yemek seçen ben, elin memleketine memleketten zeytin peynir kuruyemiş taşımaktan herhalde geri durmayacağım tahmin edilir.

 Havaalanı ve uçaklar çocukluğumuzun gizemli, merak edilen yerleri.. Yaşadığımız Anadolu şehrinde yazları  tek tük aracın geçtiği bize o zamanlar geniş gelen caddede bisikletle dolaştığımız yıllarda  ovada kurulu şehrin,  çocuk bize uzak görünen askeri havaalanından zaman zaman havalanan pırpır dediğimiz küçük uçakların dışında gökyüzünde bir şey pek görmezdik.  Olgunluk dönemi sayılacak ileri yaşlarda uçak denilen havada uçan araçların  yakınına gitmek vaki olduğunda ne tür bir heyecan ise  fotoğrafını çekmek dürtüsü eksik olmuyor.  Bu ruhaniyet içinde Ali Sabancı'nın firmasının pek çok uçak resimleri bu sayfaya  düşmüş oldu...
İstanbul - Copenhagen arası uçuş 3 saat küsur.. öğlen sonrası Kastrup denilen bölgedeki havaalanına indik..burası İsveç'in Malmö kentine gidiş için de en yakın ulaşım bağlantısı olan yer.  Havaalanında döviz bozdurmayın Euro'yu düşük kurdan krona çeviriyorlar demişlerdi.. fakat dövizcide 20 Euro bozdurmak isteyince görevli kız başladı anlatmaya.. şehirde bu fiyattan daha iyisini bulamazsınız diye ..gaflet diyelim beni ikna etti ..bari otele vereceğim kron'ları da burada temin edeyim dedim çünkü Euro kabul etmiyorlar..sonucu söyleyelim ..kent merkezi daha uygun ..şehir merkezine gidecek metro bilet makinaları da sadece metal para ve kartla işlem yapıyor.. ticket makinaların başında görülen şişman görevli gelen yabancılara yardımcı oluyor..

 
Kastrup havaalanından metroya yürürken görüntü bu şekilde.. hava kapalı.. çok kalabalık bir nokta değil havaalanı..
 
 

 Kastrup havaalanından metro ile merkezde norreport istasyonuna gitmek üzere  metro vagonundayım ..resimde de görüldüğü üzere bisikletlerin metroda taşınması bir güzellik.. bisikletlere tahsis edilmiş bölümde devrilmeyecek şekilde bisikletleri sıkıştırdıkları demir tutma yerleri işi kolaylaştırıyor.. temel ulaşım araçları arasında bisiklet olunca uzak mesafeler için bunlara metro kolaylığı sağlanmış ..
 
Metro ulaşımı ile kalacağım otel A&O Copenhagen Norrebo'ya aktarma yapacağım en yakın durak Norreport'ta metrodan  çıkıyorum.. istasyon dediğim ulaşım şebekesinin kesiştiği bir ana nokta şehir merkezinde ..alttan birçok yöne metrolar giderken  üst yapıda bus durakları ..ve bisiklet park etme alanı..





 

 
Otele öğleden sonra yerleşiyorum..burada kron'dan başka para kabul etmiyorlar.  ödemeyi yaptıktan sonra gün bitmeden dışarı çıkıyorum. ilk istikamet Carlsberg.. bira üretimi yapan firmanın kuruluşu 1847 internet bilgisine göre ..binanın üzerinde ise 1866 yazıyordu.. bahçesinde büyük ağaç fıçılar ilk görülen kadim kaplarından.. eski üretim binasını müze haline getirmişler ..ücretli olarak gelenlere gezdiriyorlar. ben  müzenin karşısında üretim yapılmakta olan binanın içini gezmekle ve bahçede ağaç masada Carlsberg'in tadımlık birasını tatmakla iktifa ediyorum. 



 
 



 Ahır  eski üretim yeri içinde..1800'lerde fıçıları taşımakta kullandıkları atlı arabalar ve devamında ilk motorlu araçlarını da muhafaza ediyorlar.  ahırda bakımlı iri atlar ve bakıcı iri yarı adam eski günlerin anısına hürmeten olsa gerek turistlerin de şöyle bir dolanıp çıktıkları yer olmuş.. tabii Carlsberg markalı bira ve diğer  magnet, sabun,  kart, kep ,thşirt vb. gibi hediyelik eşya  satış mağazası ayrıca alanda mevcut.




 
 

 
 Carsberg binası sokaktan görünüş..
 

 Carlsberg'den dönerken çevre muhit  yeşillikler içinde .. sokağın temizlik ve sakinliği arada bisikletle geçen mahalle insanları da olmasa burada kimse yaşamıyor mu dedirten cinsten..





  Bahçesinde  kırmızıya dönmüş elmalarıyla elma  ağacını görünce aklıma Gümüşhane deki köyümüz Yeşildere geldi.. orada da elma hatırladığım eylül ayı gibi toplanırdı.. copenhagen kuzeyde ve soğuk iklimi ile bizim köyün havasını aratmıyor demek ki aynı tarihlerde elma ağaçları meyveleri olgunlaşıyor.



Carlsberg' den sonra merkez tren , metro istasyonuna dönüyorum. Eski tarihi bir bina istasyon ..etrafı bus hareket noktaları  ve bisiklet park yerleri ile çevrili..



İstasyonun karşısında Tivoli garden park girişlerinden biri var .. Tivoli   içinde  salıncak vb. lunapark yeri.. çocuklu gelenler için  gezilecek yerlerden.. giriş ücretli ,,  lüzum arz etmeyen yerlerden biri bana göre ..dolayısıyla teğet geçiyorum..




The Ny Carlsberg Glyptotek is an art museum in Copenhagen, Denmark. The collection is built around the personal collection of Carl Jacobsen, ..Bu müze binasına da girmedim..
 


 5 eylül akşamına erdik..hava karardı..caddeler binalar ışıklandı..köşe binanın birinde düşey doğrultuda hava sıcaklığını gösteren bir kırmızı  ışıklı şeritte  sıcaklığa bakıyorum ne kadar diye..fotoğrafta  parlama kısmına denk gelmiş ..+15 gibiydi..

6 eylül sabahı ..otelden çıkıp durağa doğru giderken mahallin fotoğrafını çekiyorum..insanlar işe gidiyor haliyle ..hava yine serin ..ben de erkenden little mermaid - deniz kızı heykelini görmeye gidiyorum.. Copenhagen' in Langelinie gezinti alanında deniz kenarında bir kaya üzerine oturtulmuş bronz bir heykel ..belki şehrin kendisinden de meşhur bir ziyaret yeri haline gelmiş.. saat 09:00 gibi vardım buraya.. erken saat olmasına rağmen birkaç  otobüs  dolusu turist  fotoğraf çekmekle meşguldü.. bu heykel dikildikten sonra başına bir sürü iş geliyor.. çalınıyor,  kırılıyor  üzerine boya dökmek de en çok yapılan saldırı..

 


İnternet Visit Denmark sayfasından   heykelin hikayesini aktarıyorum..
Little Mermaid facts
-The Little Mermaid was commissioned by Carl Jacobsen of Carlsberg as a gift to Copenhagen.
-The Little Mermaid was made by Danish sculptor Edvard Eriksen and completed in 1913.
-The Little Mermaid was meant to be modelled after contemporary ballerina Ellen Price, but as she refused to model nude, the Mermaid was in fact modelled after Edvard Eriksen’s wife, Eline.
-The Little Mermaid is a Copenhagen icon, and receives more than a million visitors a year. There are currently 14 copies of the Little Mermaid on display in cities across the world, including ones in the US, Brazil, Romania and Spain.-According to legend, the statue in Copenhagen is not the original. Rather, the original is kept at a secret location by the Eriksen heirs

 


 
 
Deniz Kızı heykelinden sonra istikamet   Danimarka'nın , Copenhagen'in  simge fotoğraflarının çekildiği yer olan Nyhavn -Yeni Liman- bölgesi. Denizin karaya doğru girdiği iki yanı  eski evlerle çevrili bir kanal..Nyhavn
 
Nyhavn' a  yürürken arada  yol üzerinde rastlanılan frederiksen churche..  arka yönünde  inşaat çalışmaları vardı,, ön tarafına da dolanmadım bakmak için.





  Nyhavn .. resimleri büyüterek bakmak güzel.. ekranı kapladığında  çok fotoğrafik olduğu daha iyi anlaşılıyor..  güzel korunmuş bir liman Nyhavn..





Hans Christian Andersen'in yaşadığı evlerden biri bu görülen kırmızı renkli boyalı olan.. üzerinde küçük bir plaket var adı yazılı.. Herhalde Andersen'in içinde yaşadığı evlerden en meşhur olanı bu Nyhavn'da olanı..
 



Kanal üzerindeki köprü demir parmaklıklarda her gelen bir kilit bağlamış.. niyet kısmet üzerine ..memleketimizdeki ağaçlara çaput bağlamanın bir başka versiyonu..



Nyhavn da kanalının bir tarafı denize açılıyor.. güzel bir görüntü idi burası..










 
 Kanallar boyunca gezinti kayıkları havanın serinliğine aldırmayan turistleri gezdirmekte.. uzak doğudan gelenler hemen seçiliyor.
 


 
 





  Nyhavn'a yakın Christiania dedikleri bir alan var ..rehber broşürlerinde çok fantastik bir yer gibi anlatılır.. meraktan ben de uğradım.. uyuşturucu maddelerin tezgah üzerinde satıldığı virane bir bölge.. görülecek enterasan bir şey keşfedemedim doğrusu.. işte.. giriş kısmındaki duvarları boyalı evden başka daha ilginç bir şey yok..hepsi bu..



 

 
 
 
 

 
Otele dönüş yolunda krallık sarayı denk geldi..   kapıdan şöyle bir baktım içeriye doğru.. giriş ücretli üst katlara çıkmadım.. giriş kısmında  hediyelik satış  reyonunu gezerek bu günü tamamlamış oldum









 
Otele dönüşte markete uğramak olmazsa olmaz.. domatesin üzerinde 45 kr. etiketi var yaklaşık 25 lira Türk parası ile ..öyle bol salataya doğramak yok  ..birer taneyle idare ediyorum.. ekmek kilosu 44 kron...bir parçası 15 kron.. bizim paranın kıymeti buralarda pek yok..


 
 


Bu görülen otelin penceresinden ..sağ taraftan merkeze metro giderken fotoğrafladım.. medeni memleket vesselam.. Copenhagen de son gecem,, yarın sabahtan kalkıp Malmö'ye geçip günübirlik döneceğim. akşama da Amsterdam için otobüse binmiş olacağım.
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bratislava -Krakow

Vienna

Greece