Dead Sea

 
 
 Jerusalem'de 4. günüm.. hava nispeten serin sayılır. Sabahları serinlik daha fazla hissedilirken öğlen ve sonrasında güneş ısıtmaya başlıyor. 24 derece dolaylarında.. Ölü deniz - Dead Sea - görmeden dönmek olmaz.. havanın serinliğine bakıp suya belki girilmez diyorum kendimce.. ne olur olmaz deyip mayomu yanıma alıyorum. Merkezi istasyondan kalkan otobüsler ölü deniz tarafına gidiyor.  hatırladığım kadarıyla 40 şekel bilet ücreti.. En Gedi dedikleri spa merkezine götürüyor.



 Yol boyunca üzerinde hurma olan ağaç tarlaları görülüyor.. suyu nerden buluyorlar bilmem.. ama çölde bir şekilde tarım yapılıyor. Lut gölü dediğimiz yerin tarihi ve dini hikayesi de ayrıca enteresan..internet bilgisine göre  Lut kavminin helak edildiği Sodom ve Gomore kentlerinin yerin dibine batırıldığı yer bu coğrafyadır.

 "Bundan 4000 yıl önce, yani İ.Ö. 2000 yıllarının başlarında ve tahminlere göre İ.Ö. 1900 yıllarında olmuştur. Alman yazar Werner Keller, arkeolojik ve jeolojik araştırma ve incelemelere dayanarak bu iki kentin yeryüzünden silinişini “Tevrat Gerçekten Haklı İmiş” diye çevireceğimiz yapıtında geniş bir biçimde açıklayıp anlatmaktadır. Çok geniş ilgi gören, Keller’in bu yapıtı yirmi iki dile çevrilmiş ve milyonlarca nüsha satılmıştır!
Keller’in açıklamalarına göre,   Amerikan arkeolog ve jeologlarının yaptıkları geniş araştırma ve kazılarında, Tevrat’ta (ve diğer Mukaddes Kitaplarda) yeryüzünden silinişleri anlatılan Sodom ve Gomorra şehirlerinin yerleri, Siddim vadisi denilen ve Lût gölünün en alt ucunda bulunan çevredir. Vaktiyle buralarda büyük ve geniş yerleşmelerin bulunduğu kazılardan anlaşılmıştır.
Araştırıcılar, buralarda yaptıkları kazılarda büyük umutlarla Sodom ve Gomorra’nın yerlerinin de bulunacağını sanmışlarsa da düş kırıklığına uğramışlardır ve bundan sonra da bu şehirlerin yerlerinin bulunabileceği artık söz konusu değildir; zira, , bu şehirler yerin derinliklerine gömülmüşlerdir."



 Ölü Deniz'e girmek için bir saatten fazla yol gittik. Ölü denizin görüldüğü yerde  araç sizi indirmiyor.. Denize girilecek yerde tesis olması lazım..göl çevresinde bir hayli yol aldıktan sonra tesiste iniyoruz.



 Tesis çöl ortasında vaha gibi. palmiyeler, havuz vs.  Ölü deniz yeryüzündeki en düşük seviyeli yer olarak tanıtılıyor tabelada ..  Alçak seviyeden olsa gerek hava Jerusalem'le kıyaslanmayacak derecede çok sıcak.. çöl sıcağı..suya girmek farz oldu..


 Göl kıyısı tesisten  yaklaşık 1,5 -2  kilometre aşağıda.. çöl sıcağında yürünecek gibi değil.. ualşım için traktörün çektiği sıra konmuş römork kullanılıyor.



  
Suya girecek olanlara yardımcı olacak bir platformu uzatmışlar göle... metal borularının üzeri taş gibi tuzla kaplanmış.. suda oldukça sıcak ve de yoğun tuzlu..birgün önce çok fazla yürüdüğümden ayaklarım ağrıyordu.. tuzlu su ilaç gibi geldi..

 
 

 Tesiste saat 17:00 olunca herkesi havuzdan çıkardılar.. mesai saatlerine mi uyuluyor, şirket politikası mı bilemem.. bizde olsa bütün gün açık olur böyle bir tesis.. ben de bunu fırsat bilerek 10 kilometre kadar ilerde olan Masada antik yerleşim yerini görmek üzere yol üzerine çıktım. otobüsler saatli geçtiğinden zaman kazanmak için otostop yaparım dedim ama yardımsever çıkmadı.. bekleme sonunda gelen otobüsle Masada'ya vardım.



 Masada arkada.. in cin top oynuyor.. girişte kulübede görevli arap  bugün tüm gün kapalı olduğunu söyledi.. kardeş etme gitme bugün perşembe daha..nasıl olur..yarın gel... bir daha bu yolu gelemeyeceğim belli.. görmek kısmet olmadı..bildiğim kadarıyla kalıntalar görünen tepenin üstünde .. antik Yahudi yerleşim yeri.. İnternet bilgimize göre..

İsrail resmî tarihine göre, -ki o da bu konuda tek bilgi kaynağı olan antik dönem tarihçisi Josephus Flavius’tan aktarır- hikaye kısaca şöyledir: Roma’nın Yahudiler üzerindeki egemenliğinin simgesi olan Büyük Herod, Kudüs ve çevresini ele geçirdikten sonra Sicarii isimli aşırı bir grup Yahudi, Roma’ya karşı ayaklanırlar ve Masada tepesini ele geçirirler. Doğal bir kale şeklinde olan tepe, bir yandan Roma zulmünden kaçan Yahudilere sığınak olurken diğer yandan da isyancı Yahudilerin Roma birliklerine karşı tertip ettikleri saldırılar için bir üs vazifesi görür. Sonunda tepe, büyük bir Roma birliği tarafından kuşatılır ve saldırı anına dek gün be gün kuşatmaya katılan asker sayısı artırılır."
"Masada İsrail'in güneyinde Necef Çölü'nde yer alır. Romalılara teslim olmak istemeyen Masada'daki 960 Yahudi intihar etmiştir. İnanca göre, sarp tepelere kurulu masada kalesi içerisinde gizlenen Yahudiler, kurtuluş ümitlerinin tükendiği anda, aralarından silah kullanmayı bilen 10 kişiyi, kendilerini öldürmeleri için görevlendirirler. Kural gereği bu 10 kişi, diğer 950 kişiyi öldürdükten sonra, birbirlerini de öldürerek kimse hayatta kalmaksızın toplu intihar gerçekleştirilecektir. Toplu intihardan sadece 2 kadın ve 5 çocuk hayatta kalmıştır. Hikayenin tarihsel arkaplanında da, hayatta kalan bu kişilerin aktarımları rol oynamıştır."
 
Masada  tepeye çıkamadan geri döndüm.. nasip bakalım ne zaman  döner geliriz.. Jerusalem'e dönen bir Mercedes minibüs tesadüf etti ..50 şekele merkeze bıraktı.. akşam olmuş karanlık basmıştı..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bratislava -Krakow

Vienna

Greece