münih


11 Eylül 2017 Amsterdam'dan ayrılma günüm. Münih'e uygun maliyetli ulaşım için Flixbus  firmasından biletimi almıştım. 16:15 hareket varış 12 eylül 07:00 ..33 Euro idi tek kişilik bilet .Öğleden sonra İbis Budget hotelden ayrılıyorum ..istikamet Sloterdijk terminal.. Otelin danışmada duran uzun boylu, Hollandalıdır diye kafamdan geçirdiğim sarışın kızla çıkış işlemi için konuşurken ismimden Türk olduğumu anlayınca Türkçe konuşmaya başladı..!!!  ..sorunca.. anne Hollandalı baba Türk doğma büyüme Hollandalı ama evde  konuşulduğundan olsa gerek Türkçesi kırık değil ... otelin olduğu bölgede bayağı Türkiye'li bir nüfus var.. marketleriyle falan sanki memleketteyiz..



Çift katlı otobüsün üst katında öndeki boş koltuğa yerleştim. Bu memlekette otobüs firmalarının çay çorba molası yok.. tuvalet otobüste ..ancak biner binmez kullanıma açmıyorlar..şöför Rotterdam'dan sonra açacağını anons ediyor.. istersen hayır de..yapacak bir şey yok..  Yağmurlu, bulutlu kapalı havada etrafı seyrederek karanlık ininceye kadar  gelen geçeni, yolları elektrik üreten yel değirmenlerini görerek otobanda gidiyoruz..


 
 
 
 
 

 
 
 
Sabahın ilk saatleri.. güneş yeni doğarken otobanda Münihe yaklaşıyoruz ..otobüsten Münih merkez istasyonunda indikten sonra yakın mesafede olan Pension Locarno adlı otele yürüyerek gidiyorum. Bu kez kalacağım yer şehrin merkezi bir noktasında.. Marienplatz beş dakika .. ana gar beş dakika..  resimde görüldüğü gibi köşebaşı..önünde metro, tren, tram, otobüs durakları.. zamandan ve ulaşım maliyetinden tasarruf bakımından faydası tartışılmaz..otelin  danışmasında  orta yaşlı bir farsi hanım..kocasının Urumiye'den olduğunu söyledi..Urumiye kuzeybatı İran'da dünyanın en büyük tuz gölü  olan bir  il..  biraz farsça üzerine lafladık..ilgili bir bayan..( Orūmīyeh, also spelled Urmia or Urūmiyeh, formerly Reẕāʾīyeh or Riẕāiyeh , city, capital of West Āz̄arbāyjān province, northwestern Iran. It lies just west of Lake Urmia on a large fertile plain that yields grains, fruits, tobacco, and other crops. The population is mainly Azeri Turkish, with Kurdish, Assyrian Christian, and Armenian minorities. The remains of ancient settlements are scattered over the plain, as are traces of the ancient kingdom of Urartu)
 
 


 







Gün bitmeden otelden çıkıp Marienplatz'a doğru yürüyorum..bu meydan Münih'in an meydanlarından biri.. (Marienplatz is a central square in the city centre of Munich, Germany. It has been the city's main square since 1158.Marienplatz is the heart of the city of Munich.)











Marienplatz ...Meryem Ana Meydanı..Münihin simge yapısı bu meydanda ..Belediye binası..foto
kadrajına almak mümkün olmadı sığdıramadım..
 
 
 







 
Münih'te gezilecek görülecek belki çok yer vardır.. bilemem.. Almanya'da daha çok köylerini gezmek lazım diye bilirim.. Münih'te görmeden gelmeyeceğim yerlerden biri BMW merkezi..yüzyıllık bir mühendislik şirketi olduğu malum. Uçak motoru  üreterek işe başlayan firmanın meşhur logosundaki mavi üçgenlerin gökyüzünü, beyazların ise pervaneyi simgelediği rivayet edilirken bu renklerin Bavyera' nın renkleri olduğu da söylenir.
  (The history of the name itself begins with Rapp Motorenwerke, an aircraft engine manufacturer. In April 1917, following the departure of the founder Karl Friedrich Rapp, the company was renamed Bayerische Motoren Werke (BMW).. BMW's first product was the BMW IIIa aircraft engine.)
















BMW'nin müze kısmında şirketin belli başlı simge üretimleri yer alıyor...  bunlardan biri üsteki resimde görülen 007 James Bond filminde kullanılan açılır tavanlı olan BMW Z3 .. Pierce Brosnan bu markadan vazgeçemeyenlerden





 BMW'nin ürettiği tüm modellerin araç üzerindeki gösterimleri dairesel bir gösterimde..









Talihsizlik.. müzeyi gezerken müze girişinin ana kapısının önünde yol kenarında park etmiş olan bir BMW sedan durduk yerde yandı.. çarpışma falan yok..itfaiye söndürünceye kadar araç epey zarar gördü.. yanan lüks araca hayıflanarak yolun diğer karşı tarafında bulunan BMW showroomuna- (bmw welt - bmw world) gidiyorum. Bu binada ise halen en son üretim modelleri sergileniyor..müze kısmı ücretli iken showroom giriş serbest..


 
 BMW Welt (English – BMW World) is a multi-use exhibition center used for meetings and promotional events, and where buyers take delivery of BMW vehicles.
 



 
Motorcuların üzerine oturmak istedikleri BMW  GS 1200...muradımıza bu kadar erebildik. şaftlı enduro motor.. alman mühendisliğini konuşturmuşlar..





 12 Eylül BMW yi ziyaretle geçti..otele dönerken bu bölgeye gelen metro vagonları tıklım tıklım binlerce atkılı flamalı  tezahürat yapan kadın erkek.. Müzeye yakın yerde olimpiyat stadında Bayern FC 'nin maçı varmış meğerse.. aynı dünya.. metro çıkışında karaborsa.. ellerindeki  maç giriş biletlerini satmaya çalışan ayakçılar..
Yarın Dachau concentration kampına gideceğim.

 
13 Eylül 2017 .. Bugün Nazilerin toplama kampı olarak kullandıkları Dachau kampının ziyarete ayırıyorum.. Almanya'da bulunup da türünün ilk kampı olan bu yeri görmemek olmazdı .. Eski bir yerleşim yeri olan Dachau Münihin kuzey batısında 45 bin nüfuslu bir şehir.. Asıl ünü ise Nazilerce hapishane kurulması ile kötü anılara sahip bir yer haline geliyor. Dachau concentration kampı politik mahkumların kapatıldığı hapishane olarak 1933 yılında açılmış.
Münih merkez istasyonundan hareket eden  S2 treni ile doğrudan bağlantılı olan Dachau'ya 25 dakikada ulaşılıyor.. Dachau istasyonundan ayrıca otobüse binilerek kampa ulaştım. Giriş serbest.. Tabii ki  herhangi bir turistik yer olmadığı için bazı saygı kurallarına uyulması  giriş panolarında hatırlatılıyor..






1945 nisan ayında USA birliği tarafından kurtarılıncaya kadar yaklaşık 31900 insanın öldürüldüğü rapor edilmiş ..yani bilinenler.  Yan yana sıralanmış upuzun barakalardan 34 tane inşa etmişler zamanında.. Amerikalılar barakaları yerle bir etmiş yıkmışlar..daha sonra eskiyi hatırlamak babında  eski yerlerine bir kaç baraka fotoğraflarına uygun olarak inşa edilmiş .. diğer yıkılmış barakalar  bugün sadece bir beton levha üzerinde sayı numarasından ibaret... Soğuk bir görüntüsü var buranın ..sergilenen fotoğraflara da bakınca hüzünlenmemek elde değil..





Tarihten ders alınır mı?.. Alınsaydı tekerrür edermiydi.. Sosyo-politik gelişmeler  ekonomik durumla beraber  toplum düzenlerinin özgürlüklerden diktatörlüklere kaymasına neden olabilirmiş.. Birinci dünya harbinden yenik çıkan Almanya'ya dayatılan yaptırımlar ekonomik zorluklarla birlikte siyasal alanda azınlıklara yönelik politik söylemin taban bulmasına vesile olmuş..  yönetimin üstün  ırk esasına dayalı militer güçlerin eline sandığa dayalı seçim süreci sonunda geçmiş olması, Almanya Nazi Partisi deneyimi olarak okullarda ders olarak  okutulacak değerde.. Panolardan birinde, tahta bir  bavulla Viyana'dan Almanya'ya gelen  Adolf Hitler'in iktidarı nasıl ele geçirdiği anlatılır.. Toplum sürü gibi adamın peşinden gitmiş.. Özgür medya ve iletişim kanallarının açıklığı ne kadar önemli daha iyi anlaşılıyor bu hikayede  ...
 
 
 


























Kampın bir köşesinde anma yeri..çeşitli kurumların saygı çelenkleri.. İsrail Cumhurbaşkanlığının olanı dikkatimi çekti..Gittiğim günün bir özelliği varmıydı bilmem.. sanki bu çiçekler sürekli tazeleniyor gibi geldi bana.. Dikdörtgen şeklindeki kampın   ki sanırım 30 dönüm kadar bir alan üzerinde - bir kenarında anıt vb. saygı alanı yanısıra  kilise benzeri bir yapı da gördüm içine girenleri görünce ben de daldım ...en fazla bir kilise ayinini izlemiş olurum dedim kendi kendime. .kilise gibi uzunlamasına  oturma yerleri ve bir kürsü..sahne kısmında ellerindeki enstrümanlarla alıştırma yapan ama büyük bir sükut içinde beş altı kadın erkek.. bismillah...çalgılar ve melodi çok tanıdık ..Türk sanat müziğinde kullanılan çalgılar ..ilahi çalıyorlar..ortada Mevlevi kıyafetleriyle raks eden bir adam ama dans şekli adapte kendince ... ..bir köşede çerçevelenmiş kadın resmi önünde bir demet çiçek ve yanan mum....bu bir anma.. ama bir islam esintisi ..tören başlamadan bir kadın  tören programını izleyenlere dağıttı.. Kağıttan yıldönümü anılan resimdeki kadını öğrendik . Nur Hidayat Han  kim... Hintli soylu bir Müslüman aile mensubu . Babası Hazrat Inayat Khan (Hazret İnayet Han, 1882-1927) batıda sufi akımın öncülerinden kabul ediliyor.1914 doğumlu Nur Hidayet'in yaşamı ikinci Dünya Savaşı yıllarında gönüllü olarak  İngiliz istihbaratına katılmasıyla  Dachau' da 13 Eylül 1944 günü ensesine sıkılan bir kurşunla  ölümüyle ve kamptaki kreatoryumda yakılmak suretiyle  son bulur.

İngilizlerin kahraman saydığı Hintli prenses Noor Inayat Khan’ın Londra’da  Gordon Square Gardens'da    büstünün açılışı Prenses Anne tarafından yapılmış, büst bir Hintli kadının, ayrıca bir müslümanın Britanya’daki ilk heykeli olduğu  söylenir.

 
Nur'un büstünün açılışı..
 
2014’te Enemy of the Reich adıyla bir TV filminde Noor Inayat Khan’ın hayatı yayınlanmış..
 
 
 
Çalgı heyetinin ortasında ritm çalan kadın yanıma geldi nereden olduğumu sordu .. Türk'üm İstanbul'dan deyince kendisinin Rahmi Oruç Güvenç'ten ders aldığını söyledi , orada bulunanlara da istanbul'dan misafir diye tanıttı..Oruç Güvenç tasavvuf müziği , orta asya Türk müziği icra eden kazan tatarlarından,  TV de programları yayınlanan  ismini bildiğim Üniversite hocası .. Hoca 2017 temmuz ayında rahmetli olmuş  internet bilgisi böyle. Allah rahmet etsin.. nerden nereye..
 












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Greece

Pragh

Bratislava -Krakow